March 06, 2011

MOVING IN

Her sey buyuk adam olma hayaliyle basladi. Ankara da gecen 20 yilin ardindan kendimi Almanya'nin Erlangen koyunde doktoraya baslamis buldum. Evet koy; sadece daha modern hali. Mulakat icin geldigimde cok tatli, seker, sirin bir Avrupa sehri olarak gorunmustu gozume. Her yerde bisikletli insanlar, her sey duzenli..Aslinda kisa zamanda gordugumuz izlenimlerin pek de dogru olamayabilecegini anladim tasindiktan sonra :)
Valizimi ve cantami evime tasidiktan sonra ilk aklima gelen 25 m2 odamin fotografini cekmek olmustu.
Oldukca modern ve yeni olmasina ragmen odanin icinde kendimi yapayalniz hissettim ve "bu odayi nasil dolduracagim?" diye dusundum.
Yillarca ailesinin yaninda ve el ustunde yasamis biri olarak ev ve evle ilgili isler konusunda cok basarili oldugumu soyleyemem ama is basa dusunce her sey oluyormus aslinda :) 
Ankara da evde kalan arkadaslarima hep ozenirdim,nasil da guzel hayatlari oldugunu dusunurdum. Karisan yok, odani toplamadin die dir dir eden yok,gec geldigine laf eden yok,yok.yok.. Ama gel gelelim bu ev isi beni benden aldi arkadas,temizlik, utu, camasir, yemek, bulasik...hic mi temiz kalmaz bu ev; hep mi hemen mi pislenir?
Bi taraftan da hayatimda ilk defa "benim" olan evimi design cabasi :)
Vee iste ilk asamada ve en cabuk sekilde hallettigim canim evim, odam, studyo dairem ya da her neyse..


Hep kullanmak istedigim Kirmizi, Siyah ve Beyaz evimin renkleri oldu. Bu uc renge bayiliyorum zaten design islerinde. Siyah cok guzel bir taban renk, kirmizi cok iddiali, beyaz ise cok asil. 
Mutfagim kucucuk:) ama cok hos,mikrodalgam bile var. Yemek yapmak cok eglenceli burda.

Oturdugum bina " Youniq" adinda bir isletmeye ait. Oldukca eski, yuksek tavanli; nazi zamanlarindan kalan bir binayi restore edip bu hale getirmisler. Tavana herhangi bir sey yapmak yasak oldugu icin, yerden aydinlatma kullanmak zorunda herkes. Zaten mobilyalarim vardi, lamba, hali, nevresim vb. gibi esyalari kendim almak zorunda kaldim. Simdi soylemesi kolay tabi ama en ufak bir sey bile eksik haline gelmeye baslayinca insan cildiracak gibi oluyor :)

Calisma kismi. Insan yeni bir hayata basladiginda yapmasi gereken coook is oluyor.
Arta kalan zamanlarda ise hem bilimsel gelismelerden kopmamaya,hem de yeni bir seyler 
yapmaya calisiyorum. Yan flut ve Almanca ogrenmek bunlardan birkaci.
En bunalmis zamanlarimda beni kurtaransa tabiki de " Penguen ve Uykusuz" oluyor. Bunlari nasil ele geciriyorsun demeyin, bu konuda cok ozverili bir sevgiliye sahibim sanirim :) Dudullu postasi, Mini Cakal ve Otisabi butun yorgunluklarimi unutturup beni kahkahalara bogabiliyor:)

Her zaman evimde yapmak istedigim bir baska ayrinti da "concept corners" idi. Bunun ilkini ikinci el satis yapan bir yerden renk ve konseptime uygun sallanan sandalyemi bulup sirtimda eve kadar tasiyarak baslattim. Burada kitaplarimi okuyor ve bundan sonra sanirim bloglarimi yaziyor olacagim. Bu kose bana tamamen huzur veriyor. Yastiklarimi ve haliyi "Ingvar Kamprad" amcam saolsun IKEA dan buldum.

Dier kosem ise spor. Yeri gelmisken kaldigim yerin ozelliklerinden de bahsetmek istiyorum. Youniq merkeze ve esasinda her turlu alisveris ve ihtiyac karsilanabilecek seylere yakin bir yerde. Binamin alt katinda bir spor salonu mevcut,ki bu baska nerde var avrupa da bilemiyorum. Almanya nin cesitli sehirlerinde var, ilgilenen arkadaslar linkini bulabilir sayfamda.

Son olarak yeni yeni eklemelere basladigim 'culture&leisure time' kosem, burada da kitap ve filmler yer alacak. Yurtdisinda turkce kitap bulmak oldukca zor fakat yine eger sansli iseniz ve benim gibi bir sevgiliniz varsa bir gun cook cok okumak istediginiz bir kitabi postakutunuzda size gonderilmis olarak bulabilirsiniz :)

Iste boyle. Butun sevinclerim, uzuntulerim, hayal kirikliklarim, mutluluklarim bu odanin icinde gececek bundan sonraki uc yil. Ve de blogumda tabii ki ... :)






No comments:

Post a Comment