July 21, 2011

to have a lot of on !?@#$%

It is so difficult to have a PhD and a blog at the same time..
Sorry my lovely 9 readers,as soon as i have time i will complete my USA trip and deal with my other problems in PhD in my blog...
Because in your PhD, the problems should never end. Otherwise, you are GRADUATED :)


So:before taking any vacations, here is a comic from my favorite website.
C ja xx

July 15, 2011

Romance in NY..

 Yorgun gecen cumartesi ni unutturabilecek tek sey Central Park BoatHouse ta yapilan kahvalti ve romantik bot turu..Butun bunlari yapabilmek icin de gune erken baslamak onemli.




Ben de ilk once amaan Eymir de de kayik turu var diye dusunmustum ama havasi bi baska arkadas. Anlatilmaz yasanir cinsten, o kadar kalabaligin icinde insan kendini yine de cok
 ozel hissediyor sevdigiyle beraber olunca :)
















Butun gununuzu Central Park a ayirabilirsinz o kadar buyuk; fakat zamaniniz kisitli ise "New York a gidilip broadwaysiz olmaz" diyoruz ve Ambassador Theather da Chicago muzikalini izlemeye gidiyoruz. 
Sonrasinda Colombus avenue, 5th avenue, I <3 NY tshirtleri aramakla gecen dakikalarr, union square, sonra kendini china town a ve little Italy de bulmak....Sonrasinda da ama aksam times meydani gorulmeden gecmez diye NY un en kosturmacali sokaklarina kendini atmak...Buyuk binlalar, reklam panolari ve insanlarin icinde kaybolmakk...


Uc gune ne kadar cok sey sigdirilabilir diye dusunsem bu kadarini yine de hayal edemezdim sanirim ama olabiliyormus. Usenmemek gerek..


En guzel pazar gunu kendini sabah uyandiginda San Francisco da bulmak isteyip gercekten de orada olacagin pazar sanirimm....

July 08, 2011

Rush Hour in NY..




Sicak ve nemli hava, ellerinde canta takim elbiseli Nike spor ayakkabili erkekler, saclari yapili siklik yarisindaki hirsli is kadinlari, yanlarina yaklasmaya korktugunuz buyuk iri cilgin degisik siyahiler, vucudunun her yerine ama her yerine (goz kapagi ve burnunun ustu de dahill)  meyve sepeti, kurukafa ve her turlu garip  dovme yaptirmis insanlar, punkcilar,ve daha Turkiye ye gelmemis muzik akimlarinin daimi takipcileri, asyalilar, parklarda paten kayan yakisiklilar, tas hatunlar, meksikalilar, cinliler, hintliler, her ulkeden turistler, uzakdogu amerika karisimi cocuklar, yasam, enerji, dinamizmmm....bir cumartesi kendinizi Eggs Florentine&pancakes (ve tabiki igrenc sade kahve) ile yapilan American kahvaltisindan sonra Times meydanina attiginizda gorebileceginiz manzara.


  




New York belkide dunyada en cok farkli milletten insan barindiran sehir..
Amerika da tatil yapmanin en guzel yerinin aslinda insanlarin konustugu dili anlamam olacagini dusunuyordum; taa ki NY da her milletten insanin ve tabiki siyahilerin aksanlarini duyana kadarr.. (ki bati yakasinda bu boyle degil)

Her ne kadar siyahi bir baskanlari olsa da, Amerika otekini yaratmis coktan. Siyah insanlari surekli ya yerleri temizlerken, ya metro gorevlisi ya da supermarket calisani olarak goruyorsunuz. Sanirim en kotu islerde de onlar calisiyor hep, cok luks bir restoranin arka cikisindaki kapisinda mola vermis sigara icen zencileri gormek cok da enteresan bir durum degil.

Butun bunlari dusunmeye cok da vaktiniz olmuyor tabi:) Eger benim gibi mukemmel bir guide iniz yoksa yuksek binlarin icinde kayboluyorsunuz. :) Hemen yapilmasi gereken turistik aktivitelere kendimizi kaptirip oncelikle Empire State Building 86th floor, Circle Line ile Tribeca, Statute of Liberty, Brooklyn Bridge i de icine alan bir boat gezisi tamamlaniyoruz. Zaten NY ile ilgili bi fikriniz yoksa sadece bunlari yapmaniz bile tum gununuzu alabilir cunku 800 farkli yol, 23 cesit farkli metro hatti filan var. Ve cook buyuk ihtimalle de yanlis metroya en az bir kere biniyorsunuz:)



Bot gezimizin ardindan en cok yapmak istedigim seylerden biri olan HIMYM bari McGee s e gittik. O kadar sevdigim How I Met Your Mother dizisinin NY da gecen hikayesinin aslinda NY da degil de Los Angeles da setlerde cekiliyor oldugunu ogrenmem hayal kirikligi yaratsa da, McGee s de bi bira icmemize engel olamadi.

Vee yorgunlugun ardindan icilen ickilerle gevseyen vucudumuza Houston Tomson West te Arturos Pizza da mukemmel meatball,basil&ricotta pizza ile enerji depoladik..Sonrasinda bir sey yapmaya haliniz kalmiyor zaten :)

Pazar gunu gelse de kendimi Central Park a atsam die hayaller kurmaya basliyorsunuz :)

July 04, 2011

trip to USA..New York

Uzun zamandan sonra sonunda blogumun basina oturabildim. Evde hicbir sey yapmadan oturamadan, surekli arkasindan kosturmak zorunda oldugum bir hayatin icerisindeyim. Bu gecen zamana inat kisa bir sureligine de olsa *dur* dedim,dedik...


Hadi Istanbul, Avrupa neyse ama ^trans-atlantik^ yolculuk yapacagini bilmenin heyecani bir baska.Her ne kadar denizi sevsen de saatlerce uzerinde ucacak olma fikri insani ister istemez endiselendiriyor.
Yazi serisine baslamadan, 14 gun boyunca nasil agzim acik gezdigimi mi anlatsam yoksa soyle yapin boyle yapin diye fikirler mi soylesem bilemedim boyle karisik bir sey cikti iste..


Oncelikle ucuz ucak bileti aramakla baslayan yolculugumuza, valizlerimizin Delta da kaybolma ihtimaline karsin IST-JFK direk ucusuyla devam ettik. Ucuz bi havayolu ile haftaici New York a inmek kadar guzel bir sey yok sanirim. Esenboga havaalani misali bombos yarim saatte ciktik havaalanindan.


Ilk gunun yorgunlugunu hemen Taqueria mexican food da attik. Aslinda insan dusundugunde sanki Amerika da cok sey bulacakmis gibi geliyor yemek icin, ama belki benim anadolu cocugu olmamdan kaynaklanan bi acemilikten ne o guzelim soslu taco lari yiyebildim, ne de enteresan kokulu margaritalari icebildim. Ankara daki o guzelim, havali Quickchina noodlellari,acili eksili corbalari filan yok yani uzgunum. Hepsi bi garip geliyor insana ilk denemede.


Ikinci gunumuz olan Cuma gununun is gunu olmasindan faydalanarak kendimizi outletlere attik. Woodbury commons & Jersey gardens kendinizi kaybetmek isteyeceginiz outlet merkezleri degil adeta sehirleri. Her markanin kendine ait bi binasi var, Istinye park tadinda,fakat tabi onun kac kati bilmiyorum :) Ve insan Guess, Louis Vuitton, BCBG Max Azria,CK, DG, Gucci ve daha nicelerine doyuyor ve hic farkinda olmadan kendini Guess magazasinin icinde canta cuzdan vb. aksesuarlari almisken bulabiliyor:))


Amerikan sisteminde her sey para oldugu icin dikkat etmeniz gereken bir kac kucuk ayrinti da olmuyor degil. Ilk bakista cok ucuz buldugunuz Gucci gozluklerin kasaya geldiginizde fiyatina KDV eklenerek aslinda cook da ucuz olmadigini goruyorsunuz,ama yine de bu sizi yildiramiyor :) Butun fiyatlarin KDV haric yazilmasi cok da akillica sanirsam.
























Cumartesi gunu o kadar uzundu kii,ona ayri bir yer ayiriyorum :) Arkasi yarinn..