December 18, 2011

1 Turk goes to New York with 3 Germans..

Daha blogu yazmadan fotograflara bakarken Temel fikralari geldi aklima.Hos ne zaman lazim olsalar gelmez ya..
Iste benim bu seferki New York gezim ayni bir fikra gibi gecti.


Amerikan kulturunden tamamen uzak 3 Alman ve Christmas alisverisine ve Times square eglencelerine kendini kaptirmak isteyen Ben..
Ben Mexican Restoranina gidelim dedim, onlar marketten bisiler alalim dediler..
Ben Shake Shack e gideliiiiim dedim, onlar kosebasindaki falafel den alalim dediler
Ben nooolur Gece klubune gidelim dedim, hmmmm onlar daha cok strip club i tercih etti sanirim :))


I spent my second New York tour with 3 German guys:) We left a real story to be told behind us.
I know it is difficult to have a girl in the group:). I wanted to go to different restaurants and they suggested to buy something from the supermarket. I wanted to eat at Shake Shack and they wanted a hot dog from the corner. I wanted to go to a club at night, and I guess they preferred a strip club :))




Hayatimin en ucuz otobus yolculugunu, Boston-New York hattinda arkadaki tuvalette yarim saatte bir ot ceken ve disari cikip sanki hicbir sey kokmamis gibi davranan zencilerle gecirdikten sonra kendimizi tam da New York un gobeginde 42/7 de buldukk.
Bu amerikalilarin herseyi bir garip. Neden bilmem once cadde sonra sokak sonra apartman numarasini soylerler, yol icin mil,uzunluk icin feet inch, hacmi oz yaparlar...Insan kendini iyice yabanci hissettsin diye heralde. 


It was the cheapest bus travel I ve ever made between Boston to New York. Although it was forbidden to smoke in the bus, a guy was smoking marijuana in the toilette at the back of the bus and then pretended that nothing happens, except that all the bus was smelling weed :))
The unit system of the Americans is very strange. I dont get why they write the avenue first then the street and the apt. #, or mile instead of km, feet ins. of cm..Just to be different and make you feel stranger in their country??


Cuma Aksaminda yapilabilecek en guzel seylerden biri olan Brooklyn Bridge i yurumeye karar verdik. Aslinda cok romantik olan bu yolu sevgilimle degil de doktora arkadaslarimla yurumek ilk basta aci verse de:) sonrasinda eglenerek de yapilabilecegine karar verdik..
New York sehrinin isiklarinin buyusune kapilmamak elde degil tabiki de,zaten su birikintisi olan her yerde manzara guzel oluyor sanirim. 


Walking the Brooklyn Bridge was one of the best ideas for friday evening. Actually it is very romantic to do that when you do it with your bf, but I still made it good with three German guys:) The view with all the city lights was amazing..




Fakat aklimiza gelmeden de edemedi,acaba bu isiklari sehrin manzarasi icin surekli acik birakmak zorundalar mi diye?? Bilen var mi acepp??Dusununce oldukca mantikli geliyor insana :)


During the whole tour,there was a question in our minds.... 
Do you think that the buildings have to keep their lights on at night for the view??Or is it just the city is alive 24/7???

December 16, 2011

Insider

Nerde kalmistik..?

Evet ben konferansa gitmistim Boston a. :)
Yorgun argin biten Pazarin ardindan baslayan konferans kosturmacasi bir kac gun gun isigi gormemi engellese de ilk firsatta tekrar kendimizi disari attik.
Top Ten Things To Do in Boston (Freedom Trail , Boston Common) inadina daha Insider bi aktivite olan Beantown Comedy Show a gitmeye karar verdik. Her ne kadar ilk yarim saat konusulan ingilizceyi anlamakla ugrassak da sonra kendimizi olayin icinde bulduk. Ilk cikan komedyenin
- Where are you from?
- From Turkey.
-Oh, so you are here for the Thanksgiving.
esprisi benim icin gecenin de sonu oldu zaten.
Fakat yine de oldukca eglenceli gecen 1.5 saat,eski bir binanin alt katinda amator komedyenlerden olusan bir show icin verdigimiz 15 dolarin agirligini biraz olsun hafifletti..Icilen meshur Samuel Adams (or Sam Adams) lager lerin de etkisi olmus olabilir tabi hic anlayamadigimiz Amerikan Ingilizcesine gulmemize.:)





Otele donerken tek aklimizda kalan belden asagi esprilerle, ertesi gun dinleyecegimiz sunumlarin kahkahalari birbirine karisti..Bir kez daha Amerika nin o buyusune,o her an bir suru sey yapabilme olanagina, bitmek tukenmek bilmeyen her seyi ilginc hale getirme enerjisine kapildimm...

December 14, 2011

Vol II, Part 1

Yine yazacak bir suru sey, anlatilacak bir cok hikaye ve buraya nasil sigdiracagim diye dusundugum onlarca fotograf.. 

En son bahar ayindaki Amerika gezimden sonra yasanabilecek en guzel yerlerin West Coast da oldugunu dusunuyordum taaa ki bu buyuleyici sehri gorene kadar. Evet belki bati kiyisi kadar sicak, sahillerle dolu degil ama enerjisi sizi icine cekiveriyor. 
Pazar gunu kendimi Boston sokaklarina ativerdim. New York un icinde kayboldugun yuksek binalarindan sonra burasi bana cok sicak geldi. Evet financial district her yerde, fakat Boston'un Amerika 'nin en eski sehirlerinden olmasindan dolayi olsa gerek, o eski Avrupa tarzi binalarin skyscanner larin arasinda kaybolmamaya calismalari sehre ayri bir guzellik katmis.


Sonbahar havasi soguklugunu tum sehirde hissettirirken insanin kendini Boston Common a atasi geliyor. Tum insanlar burda,patenciler, kosanlar,yuruyenler, buz pateni alaninda christmas agacinin altinda pazarin tadini cikaranlar,kuslar,sincaplar...



Trafikten uzak temiz havayi icime cekerken gozume carpan bu sincapcik, ve daha onlarcasi beni neselendirmeye yetti de artti bile. Bu korkak hayvanlarin bu kadar yakinima gelip bana poz vermesi komik degil mi:)


Ve Harvard University.. ODTU benim icin her seyiyle cok ozel evet ama,gordugum manzara yarim gun de olsa bana tarihin tozlu sayfalarinda gezme sansi verdi. Kampuse bayildim bayildimm.. Avrupa da kiler kadar eski olmasa da yapilar muhtesemdi. Kampus hayati nasil guzel bisey yaa,ben nasil ozledim onu.. Hep ogrencilerin yemek yedigi yerler, derslikler, spor salonu,otobus dolmus ogrenci..Bitti mi saniyorsunuz,hayir;turu tamamlamak uzereyken Harvard Book Store u buluyorum.Aman Tanrim Marie Curie olasi geliyor insanin burada :)


Kitapcinin alt katinda ikinci el kitaplari bulmak mumkun. Sizden de satin aliyorlar tekrar o kitaplari,cok guzel bir devinim var. Gezerken kimbilir oralrda hangi bilim adamlarinin dolasmis olabilecegini,kimbilir kurcalasaniz ne eski, onemli kitaplar bulabileceginizi dusunerek zaman geciveriyor zaten.

Tam kendimi bu hayallerden kurtardim sanip metroya atmisken, MIT duragi ve sonrasinda MIT binasiyla karsi karsiya kaliyoruz:) MIT binalari bir kampuste toplanmis olmasa da ana bir bina var. Zaten o da hepsine yeter sanirim..

Ben ooyle agzim bi karis acik orayi burayi gezerken coktan aksam olmus. MIT den cikinca sizi Charles Bridge ve Boston un nehre yansimis silueti karsiliyor ve otele gitme planlarinizi bir kac saat daha erteliyorsunuz tabiki de..Manzara o kadar guzeldi ki fotografla oynama bile yapamadim cok. Oyle oraciktaki banka oturdum, tadini cikardim:)




Bi de bana gulumsemek yakisiyor sanirsam :) 


December 11, 2011

Dunya kucuk

Sinir otesi bilimin sinirlari ne kadar ilerdedi bilinmez ama  ayni anda birden cok yerde olabilme istegi insanin cogu zaman aklinin ucundan gecmistir. 
Insanlarin yillar oncesinde gemilerde haftalarca yaptigi yolculuklari gun gelip saatlerle katedebileceklerini soylesek tekrar dunyaya gelebilmek icin cok sey verirlerdi sanirim.
Fen bilimleri egitimimin yaninda yaptigim muhendislik doktorasi ve gordugum mucizeler, muhendislere olan saygimi kat kat artiriyor. Hadi ozkutle agirlik kaybi filan koca gemileri suyun uzerinde yuzdurdunuzde, o koskocaaa ucaklari nasil gokyuzunde ucurmayi basardiniz be insanlar.. Scanner, faks makinesi ve bilimum mekanik aletlere UFO gormus koylu gibi bakan ben,kattiyen de anlamiyorum bu gokyuzunde kuslaar gibi suzulen ucaklari. 
Dusunmek icin en guzel yer bence ucak. Zaman kavraminin kayboldugu tek yer..Gozunun onunden gorduklerinin gectigi, gormeyi ozlediklerinin hayalini kurdugun o kocaman yer.. 
Dunya kucuk evet, artik insan 10 saatte bir kitadan digerine gidebiliyor. Gittikce de kuculuyor mesafeler. Yillarca sinirlarini ezberledigimiz ulkemden disari adimimi attigimda, aslinda hicbir seyin o kadar da uzak olmadigini farkediyorum. Ve daha da yaklasmak istiyorum bilinmeyen yerlere.

Ve orda, iste tam o en uzak noktada yine insanin aklina gelmeden edemiyor sevdikleri. Eger yaninda, o gordugun sisman amerikali zenci kadini taklit edecegin, aksam karanliginda nehire yansiyan sehri izleyecegin, sarilacagin, vergi haric satilan mallari surekli sikayet edecegin  (daha cok almana sebep oluyorlar ne diyebilirim ki), beraber kahvalti edecegin, yuksek binalarin icinde kaybolacagin, timsah besleyip, kopekbaliklariyla yuzecegin, gozlerine bakip kaybolacagin biri yoksa ne anladim ki..

Dunya kucucuk olsun ve ben sevdigimin yanina hemencecik gidebileyim...