February 26, 2012

Dusunce..

Norah Jones var fonda. Tam da olmasi gereken.. Elimde uzak dogu mucizesi olduguna inandigim yesil cayim icimi isitiyor, yuksek tavanli ve genis pencereli odamdan iceri dolan gunese aldirmadan ansizin bastiran yagmursa aklima onlarla dusunceyi biriktiriyor yine. Aslinda yazmaktan cok okumak istiyorum su anda. 
Boyle cesaretli cesaretli yazilar yazanlara imreniyorum bazen. Aklina geleni kaleme dokebilenlere..Neden bilmiyorum, yazdiklarimdan, yazacaklarimdan korkar hale gelmisim. Sanki siradisi bir seyi hayal edip yazamaz, dakikalarin saatlere donustugu gecelerden bahsedemezmis, iliskileri yargilayip, buyuk sozler edemez, aklina gelen sacmasapan fikri sonuna kadar savunamazmis gibi.
Bizi, bizden once yargilayip, teraziye yerlestiren `insan`, benden once neyi dogru ya da yanlis yaptigimi coktan belirlemis gibi aslinda. 

Evet verdigim karardan pismanim belki de..Zaten insan onu yapmadan dogru ya da yanlis oldugunu nasil anlayabilir ki? Kime gore, neye gore? 25 m2 bir odanin icinde saatler gecirince insanin dusunmeye daha cok zamani oluyormus. Arkadaslarini, yasadiklarini, verdigi kararlari. Hayatin kosturmacasi icerisinde kaybolmayi, buyuk sehir insanlarindan olmayi ozledimm. Dusunmeye vaktinin olmadigi, sabah kalkip ise yetisme cabasiyla zamani harcayip, gunun nasil gectigini anlamadan aksam trafiginde eve gidebilme hayaliyle zamani gecirip, yemek, bulasik,spor, film,sohbetle coktaan gece yarisi ettigin gunleri..

O koca Ankara sokaklarinda, alisveris merkezlerinde pazarini geciren, buyuk spor salonlarinda kosu bantlarinda onlarca kisiyle ter atan, ODTU deki cimlerde,kortlarda kumpir yiyip, Filistin deki kafelerde pazar dedikodusu yapan insanlar: en guzelini yapiyorsunuz. Fazla dusunmek iyi degil, siz keyfinize bakin,zamani tutamayin. Benim burda sizin yerinize de dusunecek cook vaktim var.

Guzel Pazarlar..




No comments:

Post a Comment