March 25, 2012

Araniyor!!

Kendimi ariyorum. Neredeyim, nerede olmak istiyorum. Kendimi anlatma cabasindayim. 
Butun yasadiklarimi birine anlatsam o da kitap yapsa keske diye dusunurken okudugum Livaneli nin yeni kitabi yine beni ordan oraya surukledi..
`Aslinda benim hic yakin arkadasim yoktur. Olmasini da istemem. Arkadaslarim bunu farkinda degil ama ben bu baglantilarin ustunde ya da disindayim. Onlar gibi davranmaya, onlara benzemeye calisiyorum,lakin icim farkli. Iste romani yazan arkadasimin inemedigi derinliklerden biri de bu. O beni politik gecmisi olan ve Kuzey surgunune savrulmus, siradan insanlardan biri saniyor. Icimdeki derin ve koklu karanligin farkinda degil. Cunku insanlari konusarak taniyamazsiniz. Konusmak, canli yaratiklar arasindaki en etkisiz iletisim araci. Dil yalan soyluyor,olanlari carpitiyor. Bu yuzden insanlari dinlemek onlari anlamak icin yeterli degil.`
Kitabin satirlarini cizmekten eskittim. Aklimda kalsin diye defalarca okudugum cumleler, yine yasadigim Almanya yillarini sorgulamama yetti de artti bile.
Insan ne istedigini neden arar durur ki.. Hayatin icinde kaybolmak mi? Evet belki daha kolay. Ama bu ,kendimizi bulma olasiliginin varligini bildigimizden bize daha zor.  
Siz mi? Siz kaybolun hayatin icinde..Ve hazir vaktiniz varken Birsen Tezer dinleyin. Anarsik bi arkadasim onerdi, pek hos...




To Do List on Sunday:
Listen Birsen Tezer, 
Read Zulfu Livaneli `Bir kedi, Bir adam, Bir olum`
Have a loooong breakfast
Dont worry be happy



No comments:

Post a Comment